Ukrayna’nın şu ana kadar Rusya’yla barış görüşmelerine yanaşmaması savaşarak topraklarını geri alabileceğini ummasından ve sahada kazandığı başarılarla ileride başlayabilecek barış görüşmelerine eli daha güçlü girmek istemesinden kaynaklanıyordu. Benzer şekilde Ruslar da silahla başarı elde edebileceklerine inandıkları için Ukrayna’yla barış görüşmesi yürütmüyorlardı. Bu bağlamda geçtiğimiz aylarda ilerlemeye çalışan Rus birlikleri ve Ukrayna ordusu arasında Avdiyivka, Vuhledar ve Bahmut’ta yoğun çatışmalar yaşandı. Bahmut’taki savaş tüm şiddetiyle devam ediyor. Rus ordusunun tüm gayretlerine rağmen yaklaşık 1000 km’yi bulan cephe hattında aylardır ciddi bir değişiklik yaşanmadı. Bu kez, önümüzdeki haftalarda Ukrayna ordusunun karşı taarruzunun başlaması bekleniyor.
Ukrayna taarruzunun tarihini ordunun hazırlıklarını tamamlaması kadar, hava şartları da belirleyecek. Ukrayna’nın doğusu ve güneyinde kışın donan toprak zemin, baharda havaların ısınmasıyla birlikte adeta bir bataklığa dönüyor. Bu durum da askeri birliklerin hareket kabiliyetini ciddi ölçüde kısıtlıyor. 2022 Mart ayında Kiev’e yol alan Rus ordusunun 64 km uzunluğunda bir konvoy oluşturmasının esas nedenlerinden birisi de bataklığa dönen arazinin zırhlı araçlar, tanklar, çekili toplar ve diğer askeri araçları kaldırmaya müsait olmamasıydı. Bu nedenle Rus ordusu asfaltlanmış yollardan ilerlemeye çalışmak zorunda kalmıştı. Belirli ve öngörülebilir bir istikamette ilerlediği için de Ukrayna topçularına kolay hedef olmuşlardı. Bu bağlamda Rusların düştüğü hatadan ders almış olan Ukrayna ordusu bahar taarruzuna başlamak için önümüzdeki haftalarda havaların ısınmasını ve zeminin askeri birliklerin geniş çaplı manevralarına müsait hale gelmesini bekliyor. Bu itibarla Nisan ayının ikinci yarısı veya Mayıs ayında Ukrayna ordunun karşı taarruzunun başlayabileceği belirtiliyor.
Bu arada Batılı devletlerin Ukrayna’ya silah yardımları artarak devam ediyor. 12 farklı ülkenin Ukrayna’ya göndermeyi vaat ettiği 100 kadar Leopard 2 tanklarının bir kısmı ülkeye ulaşmış durumda. Bu tankların kullanımına ilişkin Ukraynalılara yönelik hızlandırılmış eğitimler farklı ülkelerde sürüyor. Ayrıca, Polonya önceden gönderdiği 250 adet eski tip T-72 Sovyet tankları haricinde 60 adet modernize edilmiş T-72 tankını da Ukrayna’ya gönderme kararı aldı. Ukrayna mekanize birliklerin Rus hatlarını yarmada önemli bir rol üstlenmesini öngörüyor.
Batılı ülkelerin silah yardımları sadece İngiltere’nin Challenger 2, ABD’nin Abrams veya Almanya’nın Leopard 2 tanklarına münhasır değil. Polonya, Sovyet döneminden kalma 10 civarında Mig-29 savaş uçağını da Ukrayna’ya gönderecek. Ayrıca Batılı ülkeler olası bir taarruzda kritik öneme sahip mayın temizleme araçları, mobil köprüler ve mayına karşı korumalı araçları da tedarik ediyor. Bu itibarla, Ukrayna’nın envanterinde Sovyet standartlarında üretilen silahların NATO standartlarındaki silahlara oranı geçen senenin sonunda 5-1 iken, bu oranın Batıdan gelen yeni yardımlarla beraber önümüzdeki dönemde 5-2 oranına ulaşması bekleniyor. Başka bir ifadeyle, Ukrayna envanterinin yaklaşık üçte biri yakın gelecekte NATO standartlarında üretilmiş silahlardan oluşacak.
Halihazırda Ukrayna’nın Zaporijya üzerinden önce Melitopol’a ilerlemek, ardından Berdyansk’ı alarak Rusya’nın Kırım’la kara bağlantısını kesmek istediği tahmin ediliyor. Wagner Grubunun başındaki Yevgeny Prigozhin de, Ukrayna ordusunun Bahmut civarında 80.000 asker yığdığını, Ukrayna’nın Bahmut’taki Wagner güçlerini kuşattıktan sonra Zaporijya üzerinden Karadeniz’e uzanmayı planladığını iddia ediyor. Politico’ya konuşan ABD’li yetkililer ise iki senaryo üzerinde duruyor. İlki Ukrayna’nın Herson üzerinden Kırım’a doğru bir amfibi operasyonu düzenlemesi. İkincisi ise Ukrayna’nın doğuya doğru bir operasyon başlatması ve ardından güneye inerek Rusya’nın kara bağlantısı kesmesi. Politico’ya bilgi veren ABD’li yetkililere göre Mayıs ayında başlayacak Ukrayna taarruzunda ikinci senaryo daha kuvvetli görünüyor. Ne var ki, Ukrayna ordusunun hangi yöne taarruz başlatacağını önceden kesin olarak bilmek mümkün değil. Ukrayna 2022 sonbahardaki taarruzunda ağırlığı güneydeki Herson’a vereceği izlenimini vermişken kuzeydeki Harkov’a başarılı bir baskın düzenleyerek Rusları gafil avlamıştı.
Bu gelişmeler karşısında Rus ordusu Ukrayna’nın saldırısı öncesinde savunma hazırlıkları yapıyor. Bu çerçevede Rus ordusu 1000 km’lik cephe boyunca birçok noktada siper kazmış ve mayın döşemiş bulunuyor. Bunun da ötesinde, Rusya cephe gerisinde yeni yeni savunma hatları da oluşturuyor. The Washington Post’ta yayınlanan uydu fotoğraflarında görüldüğü üzere Rus ordusu Kırım’ın kuzeyinde siper kazma makineleriyle siper kazıyor, tank hendekleri açıyor ve Ukrayna tanklarının ilerlemesini engellemek için ejder dişi döşüyor. Diğer taraftan Rus ordusu olası bir amfibi harekatına karşı Ukrayna kontrolündeki Herson’un kuş uçuşu 160 km güneyinde Kırım’da yer alan Vitino’daki kumsallara yaklaşık 30 km uzunluğunda siper kazmış durumda. Benzer şekilde, Ruslar Karadeniz sahilindeki Melitopol ve Berdyansk şehirlerinin arasında yaklaşık 70 km’lik başka bir siper hattı daha kazdı.
Ukrayna’nın nihai hedefi Kırım dahil Rus işgalindeki tüm topraklarını bu yaz itibariyle geri almak. Ne var ki, Kiev’in hedefleriyle elindeki imkanlar tam olarak örtüşmüyor. Batılı ülkelerden yapılan tüm askeri yardımlara rağmen Ukrayna ordusunun ciddi mühimmat sıkıntısı çektiği ve askerlerinin taarruz için yeterli eğitimi olmadığı biliniyor. Buna karşılık Rusya, 2022 sonbaharında Harkov’da uğradığı bozgunun benzerini yaşamamak için hatlarının yarılma ihtimaline karşı cephe gerisinin derinliklerinde birçok noktada yeni savunma hatları oluşturuyor. Kırım’a kadar uzanan bu derin savunma hatları, Rusya’nın olası bir karşı taarruzdan ne kadar endişe ettiğini gösteriyor. Bu bağlamda, Rusların savaşın başından beri kazandığı topraklar bir yana, 2014 yılında ilhak ettiği Kırım’ı bile kaybetmekten endişe ettiği anlaşılıyor. İki tarafın yaptığı bu hazırlıklar önümüzdeki aylarda Ukrayna’da savaşın çok şiddetleneceğini gösteriyor. Bu kanlı taarruz sonrasında değişen veya değişmeyen sınırlar tarafları barış görüşmelerine dair tutumlarını da yeniden gözden geçirmeye itecek.