Rusya’nın Kısmi Seferberlik ve İlhak Kararları

September 23, 2022
by Enes Esen, published on 23 September 2022
Rusya’nın Kısmi Seferberlik ve İlhak Kararları

Eylül ayı başında Ukrayna’nın Rusya karşısında Harkiv cephesinde kazandığı başarı, savaşı tırmandıracak yeni gelişmelerin ortaya çıkmasına neden oldu. Bir yandan savaşın mevcut imkanlarla devam ettirilmesinin mümkün olmadığının farkına varan Putin yönetimi kısmi seferberlik ilan ederek 300.000 kişiyi daha silah altına alacağını açıkladı. Diğer taraftan Kremlin işgal altındaki bölgelerin Rusya’ya ilhak edilmesi için aceleyle referandum yapılmasına karar verdi. Bu itibarla, Rus işgali altında bulunan Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk’ın yanı sıra ülkenin güneyindeki Herson ve Zaporijya’nın Rusya'ya katılmasını teminen 23-27 Eylül arasında referandum yapılacak. Savaşı tırmandıran bu kararlar Rusya’nın Ukrayna’da gözünü kararttığı ve geri adım atmayı düşünmediği anlamına geliyor. 

Kısmi Seferberlik İlanı

Rusya’nın Ukrayna’yı 24 Şubat’ta işgale başlamasından önce birçok askeri uzman, 40 milyon nüfuslu bir ülkenin sadece askeri güçle kontrol edilemeyeceğini, Ukrayna sınırına yığılan yaklaşık 175.000 mevcutlu Rus birliklerinin işgal için yeterli olmayacağını ve olası bir savaşın iki tarafta da yüksek can kaybına yol açacağını ifade etmişti. 

Savaşın Rusların öngörüsünün aksine kısa sürede bitmemesi üzerine, özel bir güvenlik firması olan Wagner Grubu’nda çalışan binlerce paralı asker Rusya tarafından Ukrayna’da görevlendirildi. Rusya içerisinde de geniş çaplı bir orduya alma kampanyası yürütüldü. Ayrıca, savaş başlamadan beş gün önce Rusya işgalindeki Donetsk ve Luhansk’ta seferberlik ilan edilerek yerel nüfustan eli silah tutabilecek binlerce kişi silah altına alındı. Hatta Rus mahkumların serbest bırakılmaları sözü karşılığında Ukrayna’da savaşa gönderildiği belirtiliyor. Nitekim, Wagner'in kurucusu Yevgeny Prigozhin bu konuda Rusya içerisinde yükselen itirazlara verdiği bir cevapta "Eğer özel askeri şirketlerin veya mahkumların savaşmalarını istemiyorsanız, o zaman cepheye kendi çocuklarınızı gönderin." demişti. Bu bağlamda, savaşın başından beri 7.000 ila 10.000 Rus mahkumun yeterli temel eğitim almadan savaşmak üzere Ukrayna’ya gönderildiği ifade ediliyor.

Bunca çabaya rağmen Rus ordusunun son dönemde yüksek zayiatla birlikte Ukrayna’da savaşacak asker bulma sıkıntısı çektiği biliniyordu. Rusya Savunma Bakanı 21 Eylül günü yaptığı açıklamada “özel askeri operasyonda” Rusya’nın 5.937 asker kaybettiğini, yaralanan askerlerin ise %90’ının cepheye geri döndüğünü söyledi. ABD kaynakları ise Ağustos başında yaptıkları değerlendirmelerde Rusya’nın 20.000 civarında askerinin öldürüldüğünü, yaralılarla birlikte Rus ordusunun zayiatının 70.000 ila 80.000 civarında bulunduğunu kaydediyorlardı. Zayiat açıklamaları arasındaki bu büyük farklılık dezenformasyon veya propaganda sonucu olabileceği gibi, Donetsk ve Luhansk’ta silah altına alınanlar ile Wagner’in zayiatlarının Rus ordusundan ayrı tutulmasından da kaynaklanıyor olabilir.

Seferberlik ilan edileceğinin ilk açık işareti, 20 Eylül günü Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın Rus ceza kanununa askeri operasyon ve seferberlikle ilgili hükümler eklemeye yönelik bir yasa kabul etmesiyle görüldü. Bahse konu yasayla ceza kanununa düşman ordusuna gönüllü teslim olan askerlere 10 yıl hapis cezası verilmesi ve seferberlik zamanında askeri görevden kaçmanın hapis cezasının 10 yıla çıkarılması gibi yeni hükümler eklenmişti. 

Bu itibarla, işgal ettiği bölgeleri elinde tutmakta ve Ukrayna ordusunun karşı taarruzunu durdurmakta zorlanan Rusya, 21 Eylül Çarşamba günü 300.000 kişinin silah altına alınmasına yönelik kısmi bir seferberlik ilan etti. Başkan Putin’in imzaladığı kararnameyle daha önce Rus ordusunda çeşitli vazifelerde bulunmuş kişilere öncellikle sefer görev emri gönderilecek. Kararnameyle ayrıca seferberlik boyunca silah altındaki sözleşmeli askerlerin sözleşmeleri de uzatılmış oldu. Seferberlik kararnamesinin muğlak şekilde yazılmasından ötürü ileride gerektiği takdirde silah altına alınacak asker sayının artırılabileceği de ifade ediliyor. 

Referandum Kararı

Savaşın seyrini etkileyecek diğer önemli gelişme ise Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya’nın Rusya'ya katılması için 23-27 Eylül arasında referandum yapılacağının ilan edilmesi oldu. Bu bağlamda, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rossiya devlet kanalına yaptığı açıklamada, “Özel askeri operasyonun en başından itibaren ve ondan önceki dönemde, halkların kaderlerine karar vermeleri gerektiğini söyledik ve mevcut durum, bu halkların, kendi kaderlerinin efendisi olmak istediklerini doğruluyor." diye konuştu. Rusya 21 Şubat’ta Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanımış, 24 Şubat’ta ise “Donbas'taki insanları korumak üzere” Ukrayna’ya karşı özel bir askeri operasyon başlattığını duyurmuştu.

Bu bölgelerin adil, özgür ve şeffaf olmayan bir şekilde Rusya’ya ilhak edilmesi sahadaki gerçekliği değiştirmemekle birlikte, Rusya’nın askeri doktrini ve ilerideki olası barış görüşmeleri bakımlarından ciddi sonuçlara neden olacak. 

Bu emrivakiyle gerçekleştirilen ilhak sonucunda, Ukrayna’nın topraklarını geri almak için yürütmekte olduğu askeri operasyonlar Rusya’nın topraklarına düzenlenmiş bir saldırı olarak kabul edilecek. Nitekim, kısmi seferberlik kararını açıklarken Putin “Toprak bütünlüğümüz tehdit edilirse, Rusya mevcut tüm yolları kullanacak; bu bir blöf değil.” diyerek zor durumda kalırsa kitle imha silahlarına başvurabileceği yönünde açık bir tehditte bulundu. Benzer şekilde, eski Rusya Başkanı ve halihazırda Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı olan Dmitriy Medvedev de Ukrayna’da Donbas ve bazı bölgelerin Rusya’ya dahil edileceğini ifadeyle, “Bu bölgelerin savunması için sadece seferberlik imkanları değil, aynı zamanda stratejik nükleer silahların da dahil olduğu Rus silahları kullanılabilir” dedi.

Sonuç

Ukrayna ordusunun artan imkanlarıyla konvansiyonel metotları kullanarak başa çıkmakta zorlanan Rusya’nın, açıklarını kitle imha silahları kullanma tehdidiyle gidermeye çalışması savaşın Rusya’nın istediği gibi gitmediğini gösteriyor. Ayrıca Rusya’nın sahadaki kazanımlarını korumak için 300.000 kişiyi zorla silah altına alması ve artan kayıpların, Rus halkının Kremlin yönetimine desteğinin azalmasına neden olması muhtemel. Nihayetinde artık maaş karşılığı orduya gönüllü katılan askerler yerine cebren cepheye sürülen askerler Ukrayna’da savaşacaklar.

Öte yandan, Ukrayna’da bazı bölgelerin ilhak edilmesi Putin’in kendi elini bağlayan bir unsur olarak ileride karşısına çıkabilir. Bu bağlamda, Rus topraklarının bir anlaşma sonucunda Ukrayna’ya verilmesi muhal olduğu için Rusya’nın savaş meydanında elde ettiği her karış toprak parçasını ne pahasına olursa olsun koruması gerekecek ve bu da Rus ordusunun manevra kabiliyetini azaltacak. Başka bir ifadeyle, Rusya söz konusu bölgeleri ilhak etmekle Donetsk ve Luhansk haricindeki bazı yerlerden çekilmek suretiyle barış anlaşması imzalamak ihtimalinden kendisini mahrum bırakmış oldu. Batı dünyasının silah tedarikinden ve geniş istihbarat desteğinden yararlanan Ukrayna karşısında Rusya’nın artık cephe hattında mutlak surette üstün gelmesi gerekiyor. 

Özetle, savaşın uzaması ve bazı cephelerde uğradığı bozgun karşısında Kremlin, savaş stratejisini yeniden gözden geçirip hedef küçültmek yerine, savaşın başındaki Ukrayna yönetiminin devrilmesi hedefini daha büyük güç uygulayarak deneme yoluna gitti. 

You may also like

No items found.