Ukrayna'da savaşan Rus ordusunun komutanı Sergey Surovikin, 9 Kasım Çarşamba günü Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’ya verdiği brifingde "Rus savunma hattının Dinyeper Nehri'nin sol yakasına çekilmesini öneriyorum" demiş, Şoygu da bu teklifi kabul ederek, "birliklerin Herson’dan geri çekilmesine başlayın, silahların ve teçhizatların sevkiyatı için tüm güvenlik önlemlerini alın" talimatını vermişti. Ukraynalı yetkililer bu geri çekilmenin bir tuzak olabileceğini ifadeyle, Rusların çekilmesinin en az bir hafta süreceğini düşündüklerini belirtmişlerdi. ABD Genelkurmay Başkanı Milley ise Herson’dan çekilmenin birkaç gün içerisinde tamamlanamayacağını, bu sürecin günler ve hatta haftalar alabileceğini ileri sürmüştü. Ne var ki Rus askerlerinin Dinyeper Nehri'nin doğusuna çekilmesi 11 Kasım Cuma günü sabah 05:00’te tamamlandı. Böylelikle Kiev ve Harkov’daki bozgunlardan sonra Rusya savaştaki üçüncü büyük yenilgisini yaşadı.
Rusların Herson’da sadece iki gün içinde terk ettiği alanın büyüklüğü tahminen 6.000 kilometrekareyi buluyor. Bu büyüklükteki bir çekilme kararının Kremlin’in onayı haricinde alınması mümkün olmasa da, bu hezimetle birlikte anılmak istemeyen Rusya Devlet Başkanı Putin, açıklamayı Savunma Bakanı Sergey Şoygu’ya yaptırarak sorumluluğu adı geçene yüklemiş görünüyor. Esasen Rusya’nın Herson’dan çekilme hazırlığında olduğuna dair önceden bazı işaretler bulunuyordu. Ekim ayı başlarında Rus birliklerinin feribotlarla ağır silahlarını Dinyeper nehrinin batısından doğu yakasına geri çekmekte olduğuna dair uydu fotoğrafları açık kaynaklarda yayınlanmaya başlamıştı. Ukraynalı yetkililer bu bilgileri Rus ordusunun Herson’dan çekilmekte olduğu izlenimi vermek için başvurulan bir çeşit aldatmaca olarak şeklinde yorumlamıştı. Benzer şekilde cephedeki Rusların aileleriyle yaptıkları görüşmeleri dinleyen Ukrayna istihbaratı da Dinyeper nehrinin batısındaki askerlere 30 Ekim’e kadar tahliye edileceklerinin söylendiğini tespit etmişti. Ukrayna ordusu yine bu istihbaratı Rusların kendi askerlerini oyalamak için söylediği diğer bir yalan olarak değerlendiriyordu.
Rusların Dinyeper nehrinin doğusuna çekilmek zorunda kalmasında, nehrin batı yakasında konuşlu Rus birliklerinin ikmal ve lojistiğinin büyük ölçüde kesilmiş olması büyük rol oynadı. Ukrayna ordusu aylardır Dinyeper nehrinin batı yakasında kurulmuş olan Herson’u doğu yakasıyla bağlayan köprüleri bombalıyor ve iki yaka arasında ulaşımı sağlayan feribotları hedef alıyordu. Komutan Surovikin’in açıklamalarından da Rusya’nın, Herson’un hemen kuzeyinde yer alan Kakhova barajının Ukrayna birliklerinin topçu atışlarıyla yıkılmasından ve oluşacak sel baskını nedeniyle Rus birliklerinin ikmal hatlarının tamamen kesilmesinden endişe ettiği anlaşılıyor. Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda elit birliklerden müteşekkil yaklaşık 30.000 Rus askeri nehrin öte yakasında sıkışıp kalmış olacaktı.
Ukrayna ordusunun taarruz için aylardır tahkimat yaptığı Herson’dan Rus ordusunun geri çekilmesi Rusya’daki önde gelen savaş yanlıları tarafından da olumlu karşılandı. Çeçen lider Ramazan Kadirov “General Surovikin, eksisini artısını değerlendirdikten sonra, büyük laflar uğruna gereksizce askerleri kurban etmekle askerlerin paha biçilemez hayatlarını kurtarmak arasında zor ama doğru bir tercih yaptı,” dedi. Ukrayna’da savaşan özel güvenlik şirketi Wagner Grubu’nun kurucusu Yevgeny Prigozhin de, Surovikin’in kolay bir karar almadığını ama adı geçenin sorumluluk almaktan korkmayan birisi olduğunu söyledi. Putin’in yılmaz savunucularından RT kanalının genel yayın yönetmeni Margarita Simonyan ise alınan kararı Napolyon’un ilerleyişi karşısında Rus ordusunu kurtarmak için 1812 yılında Moskova’yı terk etmek zorunda kalan General Kutuzov’un geri çekilme kararına benzetti. Herkesin çekilme kararından memnuniyet duymadığını da belirtmek gerekiyor. Dinyeper’in batısından çekilme emarelerinin baş göstermesi üzerine 6 Ekim’de cephedeki başarısızlıkları eleştirerek Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun intihar etmesi gerektiğini söyleyen Rusya tarafından atanmış Herson Vali Yardımcısı Kirill Stremousov, Şoygu’nun Rus ordusunun çekildiğini açıkladığı gün ilginç bir şekilde trafik kazasında hayatını kaybetti.
İkmal problemlerine rağmen Rus ordusunun Dinyeper’in batısında savaşmaya devam etmesi, Rus ordusu bakımından büyük kayıplara ve orduda huzursuzluğun artmasına neden olabilirdi. Zira, Rus ordusunda artan kayıplar doğal olarak askerlerin morallerini ve disiplinlerini olumsuz etkiliyor. Nitekim, 2 Kasım’da Rus Deniz Piyade Tugayı’nın Donetsk’teki Pavlivka köyüne yaptığı taarruzda ağır kayıp vermesi üzerine, söz konusu askerler basına da yansıyan bir mektup yazarak, “şanlı komutanlarının iyi planlanmış saldırı planı” yüzünden taarruzda 300 zayiat verdiklerini, komutanlarının hesap verme korkusuyla gerçekleri gizlediklerini, sadece göstermelik iş yaptıklarını ve askerleri [kıyma makinesine atılan] et gibi gördüklerini söylemişlerdi. Doğrulama imkanı bulunmamakla birlikte, Ukrayna savaşında Rus ordusunun şu ana kadar ölü ve yaralılar dahil 100.000 civarında zayiat verdiği, Ukrayna ordusunun da kayıplarının buna yakın olduğu tahmin ediliyor.
İki ordu arasında doğal bir engel teşkil eden Dinyeper nehrinin doğusuna çekilmesi Rus ordusunun güney cephesini daha iyi savunmasını sağlayacak. Bu bağlamda, daha önce Ukrayna saldırıları sonucu zaten hasar almış olan Herson’daki Antonovsky köprüsü Rus birliklerinin şehirden çekilmesinden sonra havaya uçuruldu. Artık, nehrin iki yakasını birbirine bağlayan Herson’a en yakın köprü 70 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bu itibarla, Ukrayna ordusunun nehri hemen geçerek Rus birliklerine karşı taarruz başlatması olası değil. Ayrıca, Ukrayna ordusunun nehri aşmasının engellenmesi için gerektiği takdirde Rusların Kakhova barajını patlatması ve bölgeyi sular altında bırakması da ihtimal dahilinde bulunuyor.
Sonuç itibariyle, 300.000 kişinin askere alındığı kısmi seferberlik sonrasında Herson’un düşmesi Rus ordusunun Batılı devletlerin desteklediği Ukrayna ordusu karşısında büyük zorluk yaşamaya devam ettiğini gösteriyor. Diğer taraftan Ukrayna’nın Herson’daki başarısıyla Rus ordusunun yakın zamanda Odessa’yı alarak Ukrayna’nın deniz bağlantısını kesme ihtimali de büyük ölçüde ortadan kalktı. Ayrıca, Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesi üzerine Ukrayna Kırım’a giden suyu kesmiş, Ruslar Herson’u aldıktan sonra bölgenin suyunu geri bağlamıştı. Herson’un Ukrayna’ya geçmesiyle Kırım’ın suyunun tekrar kesilmesi bekleniyor. Her şeye rağmen Rus ordusunun anlamsız bir inat uğruna direnmek yerine düzenli bir çekilme gerçekleştirmesi ve nehrin öte tarafında güçlü bir savunma hattı oluşturması savaşın önümüzdeki safhaları bakımından önem arz ediyor.