Ukrayna savaşının ilk günlerinde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski dünyaya çağrıda bulunarak Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline karşı savaşmak isteyen gönüllü yabancılara davette bulunmuştu. Ukrayna Bölgesel Savunma Uluslararası Lejyonu, bu çerçevede Ukrayna ordusuna bağlı olarak 27 Şubat'ta kurulan askeri bir birlik. Bu birliğe katılmak üzere şu ana kadar 50’den fazla ülkeden 20 bin civarında gönüllünün başvurduğu belirtiliyor. Özellikle Batılı ülkelerin Ukrayna’da Rusya’ya karşı savaşmak isteyen vatandaşlarını örtülü ve açık şekilde teşvik etmesi nedeniyle önümüzdeki dönemde bu sayının artması bekleniyor.
Zelenski’nin çağrısı üzerine dünyanın dört bir tarafından Ukrayna Bölgesel Savunma Uluslararası Lejyonu’na katılanlar farklı profiller taşıyorlar. Bu lejyonerler arasında maceraperestler, eski profesyonel askerler, demokrasinin saldırgan bir güç karşısında savunulması gerektiğini düşündüğü için gelen idealistler, Ukrayna’yla tarihi bağları bulunlar, Gürcistan, Beyaz Rusya ve Çeçenistan gibi eski Sovyet coğrafyasından Ukrayna’nın yardımına koşanlar bulunduğu gibi, aşırı sağla irtibatlı militanlar da bulunuyor.
Özellikle ABD ve İngiltere’den gelen savaşçılar arasında savaş tecrübesi bulunan, özel kuvvetlerde görev yapmış eski askerler ve tıbbi eğitim almış olanlar mevcut. Ayrıca, Ukrayna’daki savaşa katılmak için Avrupa’da ve ABD’de ordudan firar eden muvazzaf askerlerin de bulunduğu ilgili ülkelerin resmi makamları tarafından yer yer ifade ediliyor. Yine uluslararası basında yer alan röportajlarda bu yabancı savaşçılar arasında, bir savaş bitince öbürüne katılmak için fırsat kollayan eskinin profesyonel cihatçılarına benzer şekilde, Suriye’de YPG saflarında savaştıktan sonra şimdi de Ukrayna’da Ruslara karşı gönüllü olarak savaşa katılan birçok kıdemli kişinin bulunduğu anlaşılıyor.
Bu yabancı savaşçılar arasında küçük bir kısmı oluştursalar da aşırı sağ ve aşırı milliyetçi gruplarla bağlantısı bulunanlar ayrı bir önem arz ediyor. Birçok aşırı sağ ve neo-Nazi grubun yayınladıkları mesajlar ve kendi aralarındaki yazışmalardan da mensuplarını komünist Sovyetlerin devamı olarak gördükleri Rusya’ya karşı Ukrayna’da savaşmaya teşvik ettikleri ve bu vesileyle savaş tecrübesi edinmeyi hedefledikleri gözlemleniyor. Bu itibarla, Rusya’nın Afganistan’ı 1979’da işgali sonrasında İslam dünyasının dört bir tarafından Afganistan’a savaşmaya giden mücahitlerin bir kısmının sonra El-Kaide’nin kurulmasına zemin hazırlaması, 2010’larda Suriye’de önce Baas rejimine karşı savaşmaya gidenlerin sonra IŞİD’e katılması ve bazılarının kendi ülkelerine döndüklerinde terör eylemleri gerçekleştirmesi örneklerinde olduğu gibi, Ukrayna’daki savaşın da bazı aşırı sağ örgütlerce değerlendirilmesinden kaygı duyuluyor. Bu bağlamda, Ukrayna’da yabancı savaşçıların aşırı sağcı ideolojilerle endoktrine olması, aşırı sağcı ve neo-Nazi grupların aralarındaki ilişki ağlarını güçlendirmesi, yeni eleman kazanmaları, savaş tecrübesi de kazandıkları için daha tehlikeli hale gelmeleri ve ileride bu tecrübelerini kendi ülkelerinde gerçekleştirebilecekleri eylemlerde kullanma olasılıkları endişe kaynağı teşkil ediyor. Nitekim 2016 yılında Karadağ’da Başbakanı öldürme ve darbe teşebbüsü suçlaması nedeniyle tutuklananlar arasında, Ukrayna’da Rusya tarafında savaşan aşırı sağcı birçok kişi de bulunuyordu.
Diğer taraftan, yabancı askerleri saflarına katmaya çalışanlar sadece Ukraynalılardan ibaret değil. 11 Mart tarihli Rusya Güvenlik Konseyi toplantısında, Savunma Bakanı Sergey Şoygu çoğunluğu Orta Doğu'dan, 16 bin "gönüllünün" Ukrayna ordusuna karşı savaşmak için başvurduğunu ve buna olumlu cevap vermeyi doğru bulduklarını ifade etmiş, Rusya Devlet Başkanı Putin de bu talebe binaen Rusya tarafında yer alacak "özellikle para için değil de gönüllü savaşçıların" Ukrayna'daki çatışma bölgelerine ulaştırılması talimatını vermişti. Suriye’den geleceği anlaşılan bu gönüllülere ilişkin olarak Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin verdiği bilgilere göre, Rusya Ukrayna'da savaşacak Suriyelilere ayda bin 100 dolar maaş, yaralanmaları halinde 7 bin 700 dolar tazminat ve çatışmalarda hayatlarını kaybetmeleri halinde ise ailelerine 16 bin 500 dolar vadediyor. Ayrıca, Rusya yanında savaşmaya hazır Balkanlar, eski Sovyet ülkeleri kökenli ve hatta Afrikalı bazı yabancı savaşçılar da bulunuyor.
Esasen yabancı savaşçıların Ukrayna’daki varlığı yeni bir hadise değil. Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ve Ukrayna’nın doğusunda yer alan Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri’nin Rusya’nın askeri desteğiyle Ukrayna’dan 2014 yılında ayrılarak bağımsızlıklarını ilan etmesi üzerine başlayan düşük yoğunluklu savaşta 14 bin kişi hayatını kaybetmişti. 2014-2021 yılları arasındaki bu çatışmaların iki tarafında aralarında Türkiye’den gidenlerin de bulunduğu yaklaşık 17 bin yabancının savaştığı tahmin ediliyor. Ne var ki Ukrayna-Rusya savaşıyla bu yabancı savaşçı meselesinin farklı bir boyuta evrilmekte olduğu görülüyor.
Neo-Nazi ve aşırı sağ örgütlerle bağlantılı yabancı savaşçıların ne kadarının Ukrayna’ya ulaşmış bulunduğunu ve bunların ne derece etkin olduğunu henüz teyit imkanımız bulunmuyor. Bununla birlikte, Ukrayna’daki savaşın aşırı sağ örgütlerce suiistimal edilmesi ve yabancı savaşçıların radikalleşmesi ihtimali başta neo-Nazi ve aşırı sağ örgütlerin etkin olduğu ülkelerde dikkatle takip edilmesi gereken bir konu. Öte yandan, 100 binlerce askerden oluşan kalabalık orduların çarpıştığı Ukrayna’da sayıları ancak 10 binlerle ifade edilen bu yabancı savaşçıların tek başlarına savaşın dengesini kökten değiştirme imkanları bulunmuyor. Her halükarda gerek Rusya gerek Ukrayna bulabildikleri her türlü desteği memnuniyetle kabul ediyor. Sonuç olarak, her iki tarafın da yüksek zayiat verdiği bu savaşta, özellikle şehir savaşlarının şiddetlenmesi durumunda, yabancı savaşçılar konusu daha çok gündeme gelecek gibi görünüyor.