Kışın gelmesiyle birlikte bazı bölgelerde yoğun kar yağışı yaşanırken, bazı bölgelerde yağmur etkili oluyor. Birçoğumuz için bu günlük hava tahmin raporları dışarıda ne giyilmesi, evin ne kadar ısıtılması gerektiği gibi konular için önemliyken, Ukrayna’da hava şartları savaşın gidişatına doğrudan etki ediyor. Ukrayna’da Rasputitsa denilen bu dönemde bir çok yol adeta bataklığa döndüğü için zırhlı birlikler ilerleyemiyor, sisli ve yağmurlu havalarda dronlar etkin olarak kullanılamıyor. Bu itibarla, en azından kışın şartlar ağırlaşıp zemin iyice donana kadar Ukrayna’da cephelerde büyük bir değişiklik olması beklenmiyor. Buna rağmen, Ukrayna çok şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Ukrayna’nın doğusundaki Avdiyivka’daki taarruzda Rusya Ekim ayının başından beri 2 kilometre ilerleme uğruna binlerce asker ve yüzlerce zırhlı araç kaybetti. Güneydeki Ukrayna birlikleri de Herson bölgesinde Dinyeper Nehri'nin batısına geçerek oluşturduğu köprü başını genişletmeye çalışıyor. Herson bölgesindeki Ukrayna baskısı arttıkça, Rusya’nın bölgeye asker takviyesi yapması gerekecek. Bu da doğu cephesindeki Ukrayna birliklerinin üzerindeki Rus baskının azalması anlamına geliyor. Ukrayna’daki bu şiddetli çatışmaların daha ne kadar devam edeceğini sahadaki gelişmeler kadar, Batı ülkelerindeki siyasi değişimler de belirleyecek.
Artan Silah Üretimi ve Zayiatlar
Ukrayna ordusundan savaşın gidişatına dair açıklamalarına bakıldığında savaşın ilk senesinde olduğu gibi Rus hatlarını yarmaktan yana umutlu olmadıkları görülüyor. The Economist’e mülakat veren Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujniy, şiddetli çatışmalara rağmen hatların yıllarca değişmediği Birinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi bir açmaza girdiklerini, Batı’nın göndereceği eski dönemin teknolojisiyle üretilmiş silahların dertlerine derman olmayacağını, bu durumdan çıkmak için barutun icadı gibi büyük bir teknolojik atılım yapılması gerektiğini ifade etti.
Aynı açmazı Rusya da yaşıyor. Bununla birlikte, Rusya’nın stratejisi teknolojik üstünlüğe değil, sahaya daha fazla silah ve asker sürmeye dayanıyor. Bu bağlamda, ordunun artan ihtiyaçlarını karşılamak için Rusya savaş ekonomisine geçti. 2024 yılında ülkenin savunma bütçesi bir önceki yıla kıyasla %70 artacak ve federal bütçesinin %30’u yani 109 milyar dolarlık bir tutar ulusal savunmaya ayrılacak. Batı’nın kapsamlı yaptırımlarına rağmen ülkenin tank üretimi yılda 100’den 200’e çıktı. Yıllık top mermisi üretimi iki kat artarak 2 milyona ulaştı. Başka bir ifadeyle, Rusya bu yıl ABD ve Avrupa’nın toplamından 7 kat fazla top mermisi üretmiş olacak. Ayrıca, İran’dan alınan dron teknolojisi geliştirilerek yerli dronlar üretilmeye başlandı.
Ne var ki, Rusya’nın kayıpları ve mühimmat tüketimi üretiminin çok üzerinde. İngiltere Savunma Bakanlığı’nın verilerine göre Rusya savaşta şu ana kadar 2475 tank ve 1300 kundağı motorlu topçu sistemi de dahil olmak üzere 7117 zırhlı araç, 93 uçak, 132 helikopter ve 16 gemi kaybetti. Zayiat ve üretim arasındaki büyük farkı kapatmak için Rusya, envanterindeki Sovyetlerden kalma düşük model araçları kısmen renove edip sahaya sürüyor. Benzer şekilde 2 milyona çıkan top mermisi üretimine karşılık 2022 yılında Rusya’nın 11 milyon kadar top mermisi harcadığı hesaplanıyor. Aradaki fark yine envanterden karşılanıyor. Bu çerçevede, Rusya’nın depolarında 4 milyon kadar top mermisi kaldığı düşünülüyor. Stokları güçlendirmek için Kuzey Kore’den bu sonbaharda 1 milyon top mermisi alındı. Bu bağlamda, günde 10.000 top mermisi kullanması halinde Rusya’nın elinde bir yıl kadar yetecek top mühimmatı kaldığı değerlendiriliyor. Top mermisindeki bu azalış Rus ordusunu mühimmatı tasarruflu kullanmaya itiyor. Nitekim, Rusya’nın günlük top atış sayısı savaşın başında 63.000 iken 2023 Ekim ayında günlük atışları 7.000’e kadar düştü. Buna mukabil Ukrayna ordusunun günlük top mermisi kullanımı savaşın başında 4.000 iken, Ekim ayında ilk defa Rusya’yı geçerek 9.000’e çıktı.
Ukrayna’nın kıt imkanlarıyla Rusya’nın hızlanan savaş makinesiyle tek başına mücadele etmesi mümkün değil. Kiev’in savaşa devam edebilmesi için ekonomik ve askeri konularda Batı’nın kesintisiz desteği gerekiyor. Örneğin, Ukrayna’nın top atışı temposunu devam ettirebilmek için yıllık en az 1,5 milyon top mermisine ihtiyacı var.
Ukrayna’nın üretilenden çok hızlı mühimmat tüketmesi ve stoklardaki hızlı azalış nedeniyle, Batılı ülkeler de askeri üretimlerini artırma kararı aldılar. AB ülkeleri Ukrayna’ya 1 milyon top mermisi teslim etme sözü vermişti. Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba’nın 29 Kasım’daki açıklamasına göre istediği seviyede üretim yapamayan AB’den şu ana kadar sadece 300.000 top mermisi teslimatı yapılabildi. İhtiyacı karşılamak için Ukrayna’ya bu ara dönemde Güney Kore’den 500.000 top mermisi tedariki yapıldı. ABD de savaşın başından beri Ukrayna’ya stoklarından 2 milyon top mermisi gönderdi.
Batıdaki Siyasi Cephe
Avrupa’da bazı devlet adamları ve ABD’de Cumhuriyetçilerin bir kanadı savaşın bu şekilde devam ettirilemeyeceğini ve belli bir noktada Rusya’yla masaya oturulması gerektiğini savunuyorlar. İtalya, Macaristan ve Slovakya’daki sağcı hükümetler ve Fransa, Putin’le bir noktada anlaşılması gerektiğini düşünüyorlar. Bu bağlamda bazı liderlerin sözlerinden Ukrayna’nın toprak tavizi vermeye dahi razı olmasını istedikleri anlaşılıyor.
Diğer taraftan, ABD’de Cumhuriyetçilerin aşırı kanadını temsil eden bir grup, iç politika mülahazalarıyla Ukrayna’ya daha fazla yardım yapılmasına karşı çıkıyor. Bu itirazlar sonucunda Biden Yönetiminin Ukrayna’ya yönelik en son 61 milyar dolarlık askeri ve ekonomik yardım paketi talebi ABD Kongresi’nde henüz onaylanamadı. ABD kamuoyunda da Ukrayna savaşına verilen destek düşüyor.
Birçok uzman Putin’in Batılı devletlerin savaşa desteğinin zamanla azalacağını düşündüğünü, Ukrayna ordusunun da bitmez tükenmez bilmeyen çatışmalardan ötürü yılgınlık göstermesini öngördüğünü ifade ediyor. Bu bağlamda, Ukrayna’nın en büyük tedarikçisi ABD’de önümüzdeki yıl Kasım ayında gerçekleşecek Başkanlık seçimleri büyük önem arz ediyor. Trump ve Biden arasında olası bir seçimde anketler başa baş bir yarış gösteriyor. Cumhuriyetçilerin Kongre’de veya Başkanlık seçimlerinde galip gelmesi Ukrayna konusunda ABD’nin kökten bir politika değişikliğine neden olabilir.
Rusya kaybettiği hızda tank, helikopter, uçak ve füze üretemiyor ve harcadığı mühimmatı aynı hızla yerine koyamıyor. Artan üretime rağmen stoklardaki azalma Putin’in bu savaşı aynı şiddette uzun süre devam ettiremeyeceğini gösteriyor. Nitekim, Ukrayna ordusu artık Rusya’dan daha fazla top atışı yapmaya başladı. Bununla birlikte, Rusya’nın sahada küçük ilerlemeler için büyük zayiatları göze alması ve tam kapasite askeri üretim yapması, Putin’in yakın vadede savaşı bırakma düşüncesi olmadığını ortaya koyuyor. Bu itibarla, ABD’de Cumhuriyetçilerden gelen karışık sinyallere binaen Rusya’nın Ukrayna’da savaşa en az bir yıl daha devam edecek şekilde hazırlık yaptığı söylenebilir.