Baskın Bey Merhaba,
Hocalığımı yapmamış ancak hocalık sıfatını haiz kişilere bugüne kadar hep hocam diye hitap ettim ve bundan mutluluk duydum. Size de aynı şekilde hitap etmek isterdim ancak bu hitabı hak etmediğinizi düşünüyorum.
Hocalığın/akademisyenliğin en mümeyyiz vasfı şüphecilik ve bundan doğan gerçeği araştırma merakı ve istediğidir. Son yazınız (Kayıp ilanı: Türk dış politikası ve T.C. Dışişleri Bakanlığı) gösterdi ki bunların zerresi sizde bulunmuyor.
"Bakanlık yıllardır kayıp. Yaklaşık 2010’dan itibaren, yabancı dil hatta doğru Türkçe imla bilmeyen Fethullahçı gençler “kursa yollarız” denilerek sınav soruları dağıtılmak suretiyle alındı."
Yukarıdaki cümlelerle suçladığınız isimlerden biriyim.
Yukarıdaki cümleleri yazarken kaynağınız nedir? Konuyu hiç araştırdınız mı? Kulağınıza üflenen bilgilerden bir akademisyen olarak hiç şüphe etmediniz mi? Bu şekilde suçladığınız kaç insanın özgeçmişini okudunuz? Kaçını tanıyorsunuz?
Wikipedia'nın İngilizce'sinde insan hakları aktivisti olduğunuz yazıyor. Sizin insan hakları savunulucuğunuz bu mudur?
Yaptığınız suçlamalarla ilgili devam eden ve henüz sonuçlanmamış bir dava olduğunu biliyor musunuz? Hani masumiyet karinesi. Bu suçlamalar bahanesiyle eski meslektaşlarımın Mayıs ayında işkence gördüğünü ve bu işkencenin Ankara Barosu tarafından raporlandığını biliyor musunuz?
Yılların itibarını bu şekilde harcamayın. Hukuk birgün dönerse bu yazdıklarınızdan ötürü hakkında davacı olacağım kişilerden biri olacaksınız.
Twitter'dan size cevap yazmıştım ancak takip etmediğinizi anlıyorum. Onun için attığım tweetlerin linkini aşağıya ekliyorum:
https://twitter.com/TOmerGuler/status/1218242745044799490
Eğer haklarında bilmeden konuştuğunuz insanlardan birinin özgeçmişini okumak isterseniz, tweetlerde anlattım. Yok eğer zihin konforum bozulmasın diyorsanız, sizin bileceğiniz bir iş.
Sert üslubum için kusura bakmayın demeyeceğim. Çünkü hak ediyorsunuz.
Ben ve meslektaşlarıma bir özür borçlusunuz.
Sizin gibi 12 Eylül'ün sillesini yemiş, devletin gerektiğinde nasıl da yalan söyleyebildiğini bilmesi gereken bir insanın duyduklarına hiç araştırmadan inanması ne kadar da acı.
Size pişmanlık duyma erdemini gösterebileceğiniz günler diliyorum.
Ömer Güler